8/31/2014

Like Julia but with "H", Hulya!

Okullar başlamadan iki gün önce bütün okul görevlileri için seminerlere katılmasi gerektigi  üzerine bir telefon aldım. Sabah kaçta  ve nereye gelmem gerektiğini söylüyordu,kendisinin toplantısı olduğunu benim kimi görebilceğimi de ilave etmişti. İyki söylemiş! Devasa bir kampüse adim attim sabah.Arabayı park edip kampüs içinde gezinmeye başladım. Provo yapan bando grubununun seslerini duyunca heycanlandım,yüzme havuzunu görünce şaşırmadım. Erkence gittiğimden kendime bir kampüs turu verdim. Heryeri gezdim,gidiceğim odayı buldum beklemeye başladım.Telefonda bahsedilen bulmam gereken insanı gördüğümde ağzım kulaklarımdaydı. Neşeli ,sevecen, güleryüzlü 50sinde olup,30larinda gosteren arkadaşım bana tek tek heryeri gezdirip sistemin nasıl işlediğini anlattı.Beni ofise götürüp sekreterlerle, okulun polisiyle, müdürüyle,müdür yardımcılarıyla tanıştırdı. Tek tek binalari anlattı. Arabam için “parking permit”/arabaya yapıştırılan park izni yapışkanı/,odaları ve öğretmen tuvaletlerini açan anahtarımi,kimlik kartımı almam icin gerekli yerlere goturdu.

Öğleden sonra bütün “team” toplantı yaptık.Herkes kendini tanıttı.Bu kısımda da neşeli olsam da aslında herkesin ne çok deneyim,mezuniyet ve sertifika taşıdığını farkedip, Allah’a tekrar muradını muradım yapması için dua ettim,teslim oldum.

Yepyeni bir dünyaya adım attım,bildiğimi sandığım ama aslında bilmediğim bir dünyaya. Meğer benim sarı otobüsüm coktan benim “comfort zone” um olmuş. İçinden çıkınca anlamışım. Yeni arkadaşlarımdan neler öğreniceğim,neler yasıcağım kimbilir..Muhtemel bir kaç  geceler uykum kaçıçak gecenin bir vakti,geri dalamıycam uykuya. Sabahında 50sindeki arkadaşımın; sabah iş yerinde “ tuvalette ağladığım epey günler geçirdiğim de olmuştur” sırrını benle paylaşmasıyla rahatlıycam. Bazı günler teselli olucak birşeylerde olmayacak kimbilir.
Bizi buralara gönderen, hicreti bize nasip edenin ;bizim için murad ettiğini bizim de muradımız eylemesi duasiyle gecicek gunler insallah..


8/30/2014

Guler Yuzlu Kadin

Konuşmayı ne kadar çok sevsem de, bana en çok yazmak iyi geliyor. Onda da bazen tembellik,bazen de kim ne der paranoyasından dolayi sürekli yapamadığımdan,içimden sürekli yazarken buluyorum kendimi.Hatta tam da o anlarda aslında gerçekten yazmam lazım diye dikte ediyorum kendime. Cunku cogunlukla her konusmamin sonu,keske sussaydim oluyor.Kendimi gercekten anlatamadigim bir suru zaman oluyor. Boyle yalan makineleri gibi,konustugunda samimiyetini yada samimiyetsizligini gosteren makinalar olsa diye ic geciriyorum. Konusabilip de pisman olmadigim tek kisi esim.Konusmak isteyip konusamadigim tum dostlarim telefon yada mail uzakliginda,yakinimdakilerle de dedigim gibi sonu hep bosver keske konusmasaydin halleri uzerine..

Yazmak istiyorum ki unutulmasın, yazmak istiyorum ki unutmayayım. Geçenlerde Adil’e bloğu gösterdiğimde eski resimlerini görmek onu acayip mutlu etti. İlerde tabi ; okuluyla ilgili,kendiyle ilgili yazdığım şeylere ne kadar mutlu olur bilemem ama,O'nun için de birikiyor anıliar.

Yazın başında hayatımda artık bir ritüal haline gelen iş başvuruları yapmaya devam ediyordum. Bizim oturduğumuz bölgenin milli eğitim bakanlığı(District) hiç beklemediğim,bir bayram sabahinda  telefon acip sizi görüşmeye çağırıyoruz dedi. Herşey sebebe hikmete binaen,her geçen yıl daha iyi anlıyorum.Bütün yaşadığımız bunalımlar,sıkıntılar dahil hersey!

Görüşmeye çok pozitif ve neşeli bir şekilde gittim. Geçen onlarca mülkattki iyi ve kotu  tecrübemden sonra az çok söyliyceklerim; nasıl söyleceğim belliydi.Herşey çok profesyonel.Sekreter bekliyecğim yeri gösterdi,başvuruduğum işin “iş tanımı” son bir kez daha elime verip imzalamamı istedi okuduğuma dair. Vaktim geldiğinde güler yüzlü hanımefendi beni alıp görüşme odasına götürdü.Keyifli bir kaç cümle söyledi,mülakatın gidişatı hakkında kısaca bilgi verdi, iş için haftalık minumum 10 saat ile  maxsimum 25 saat arasında değiştiğini söyledi. Ayrintilarini anlatti iki kişi olucaz,6 soru sorucaz,sonra varsa sen sorularını bize sorabilirsin,cevaplarını not alicaz vs..Soruları sordular. Heycanla ,kendimden emin bir şekilde hepsine cevap verdim. Benim guzel otobusteki,guzel ogrencilerimden gururla keyifle bahsederek.Sorulardan birini tam anlayamadım galiba,tekrar ettirdim,anladığım şekliyle cevap verdim.Bir tek o hariç,gayet olumluydu ama asla olabileceğine dair bir umudum olmadığından aynı girerken olduğu gibi cikarkende ; icimden buyuk bir samimiyetle  dua edip Rabbimden sadece hayırlısını nasip etmesini istedim.
Öğleden sonra aradı bayan,birinci görüşme olumlu geçti,ikinci görüşme için iki hafta sonraya randevu verip bakanlığa bagli lise ve ortaokul temsilcilerinin geliceğini söyledi.İki hafta sonra, neşeli "hot pink" başörtümü takıp,aynı duayla gittim bakanlığa. Güleryüzlü bayan karşıladı yine,içerde bölgedeki okul temsilcileri olduğunu söyledi. İçeri girdim tam 14 kişi!Kocaman toplantı masasında hepsi sırayla ismini söyleyip kendini tanıttı,hepsine tek tek "great", "nice to meet you", "pleasure to meet you" diyerek neseyle  karşılık verdim. Hepsi tek tek sorular sordu, cevapladım.Toplamda 16 tane soru sordular.Çıktığımda kendimi iyi ifade edebildiğimden dolayı duyduğum şükür duygusu vardı,en net onu hatırlıyorum.(Bu dediğimi ancak ikinci dili konusmak zorunda ülkede yaşayanlar bilebilir)

Yine elimde olmayan sebeplerden dolayi  bunalım  tavan yaptığı bir günün öğleden sonrası telefon geldi! Haftada 25 saatlik pozisyonla lise sonrasi icin egitimlerin verildeigi bir okulda bana teklif yapmak istediklerini söyledi.Sevindim,şaşırdım. Tam olarak istediğim okul o değildi,öğleden sonra email atıp güler yüzlü bayana kibarca acaba herhangibi bir başka lisenin -daha az saatle bile olsa- mümkün olup olamıyacağını sordum.Ertesi gün bana iki tane süper güzel iki lisenin olabilme ihtimali olduğunu söyledi,araya hafta sonu girdiğinden Pazartesi belli olur seni ararım dedi. Şimdi yaşamayan bilmez diye anlatmak isterim : şu gün belli olucak diyip belli olmayan işlerin ne denli bunalımlı günler geçirmemize vesile olduğunu. Güler yüzlü kadın dediği gibi Pazartesi aradı,okulu ve saatleri söyledi,işlemlere başlamak için çarşamba günü gelirmisin ofise dedi.Guler yuzlu kadina telefonu kapatmadan butun bu surecte ne denli profesyonel davrandigini,bunun icin cok mutlu oldugumu ve cok derin tesekkurlerimi soyledim.

Carsamba gunu ofise gittiğimde görusuceğim insanın adını email ile attigindan, sadece yukarı çıkıp yeni işe alındığımı ve evraklar için geldiğimi söyledim.Oturttu,tebrik edip kağıtları çıkardı. Tek tek hepsinin ne anlama geldiğini,nereleri imzalamam gerektiğini, neler yapılması gerektiğini anlattı. (20dak)
Yaşadıklarimizin ve başımıza gelen-bazen gelemeyen- herşeyin bir hikmete binaen olduğunu, bizden-benden- değil herzaman Allah'in merhametinden kaynaklı olduğunu süreç ilerledikçe daha iyi anladım.

Okulda ilk gün ve yeni iş arkadaşlarım yazımın ikinci bölümünde..