6/30/2014

I've made peace with myself *

Ayder Yaylasi, Rize 2014

Geçen dönem aldığım dersin proje ödevi sene sonunda öğrediğimiz theoryleri kullanarak “Ben Kimim/Who am I ?” başlığı altında bir sunum yapmaktı. Sunumda ailemizden başlıyorduk,onlardan bize geçen özelliklerden. Onlarda olmayıp bizde olan huylar,davranışlardan da bahsetmemiz gerekiyordu.Bir dönem boyunca birlikte olduğumuz kırktan fazla 18’inden 60 yasına kadar değişik yaştan öğrencinin bulunduğu sınıftaki sunumları dinlemek bana yeniden herkesi olduğu gibi kabul etmem gerektiği gerçeğini hatırlattı. Dinlediğim herkesin hayatına empati kurup,şimdiki davranışlarını,yaşadığı sıkıntılardan oluşmuş sorunlarla başedebilme çabasını takdir ettim. Filmlerde izlediğimiz alkolik annenin yanında büyüyen çocuklardan, istismarın her türlüsüne maruz kalmış çocuklara kadar herkes vardı. Sunumun orta yerinde alkolik annesine gelince ağlayandan, genç yansta anne oluşunu heycanla anlatana kadar herkes..20 yasında hobin nedir diye sorduğumuzda, odamda oturmak dışında hobim yok;  Annemle babamın kavgalarından uzaklaşmak için kaçtığım tek yer,bildiğim tek şey diyebildi cesaretle hiç tanımadığı bizlere.

Sunumu yapmak nottan çok daha önemli bir hal aldı bizler için-benim için. Herkes kendini keşfedebilme, kurcalayabilme cesaretini gösterdi ödev bahanesiyle. Sene sonunda dersin hocasına gidip,34 yasındayım,ilk defa öğrenmenin tadına böyle vardım,ilk defa bir derse böyle iple çektim dedim. Sınıfın en yaşlı beyi,emekli olmuş,kendini daha iyi anlayabilme adına psikoloji dersleri alan biriymiş. Bu dersler birlikte kendimle barış imzaladım dedi sunumunda. Sonunda sordum,nasıl yaptın bunu diye?(Sınıfın orta yaşlılarından biri olarak en çok benim ilgimi çekti sanırım) Kendimle kavga etmekten kendime kızmaktan yorulmuştum dedi. Kabul ettim kendimi olduğum gibi dedi .Beğenmediğim bazı karakteristik özelliklerimin neden olduğunu anladım,en çok bu bana yardımcı oldu dedi. Hala prosesteyim ama bitmedi bu süreç diye de ekledi.

Aklımdan çıkarmamaya çalıştım öğrendiklerimi.Herkesi kendi konumunda kabul etmeyi. İyisiyle kötüsüyle insan olduğumuzu.Kimsenin aslında çok da mükemmel olamadığını,ayıpladığımız; bu da söylenirmi bu da yapılırmı dediğimiz herşeyin olabileceğini..Şimdi Ramazan bunu hatırlayacağımız en güzel zaman dilimi diye de buraya kendime not edeyim istedim bunların hepsini.

*“I've made peace with myself.
Good for you. That's the hardest war of all to win.
Didn't say I won. Just stopped fighting.”


― Joe AbercrombieBest Served Cold