6/22/2018

Hello!

Yazmayali yollar olmuş, once sosyal medya girmiş aramıza,sonra hayat gailesi dediğimiz şey.. Sonra kurkcu dükkanına geri gelmişim bir bakmisim..
Butun gün kendime torpil geçip, eski yazilarimi okudum, resimlere baktim, sevindim,huzunlendim. Iyki yazmisim be! diyerek gunumu gecirdim.
O zaman kaldigimiz yerden devam inshallah,

4/04/2015

Dunyanin Pesinde

Gecenlerde bir sabah arkadastan sabah gelen text mesajina uyandim. Ruyasinda beni gormus,hizlica yazivermis gordugunun heycaniyla. Aylar oncesinden gelen obur mesajida simdikinin ustunde duruyordu. Onceki de buna benzer bir ruya mesajiydi.Hayir olsun diye cevaplayip birakmistim.Yeni mesaji okudugumda, bir oncekine benziyordu. Ruyalarin ozeti: ben dunyanin pesinde kosan,iyi isler yapanlara engel olan biriydim. Nasihet veriyordu,dogru diye onayliyordum ruyada.Mesajla da onayladim nasihati. Dunya gozumde cekilcek yer degil dedim,10 dunyaya,90 ahirete diye yaziverdim, sonra da ekledim "yaptigim kosusturmalar hep dunyanin pesindeyimisim gibi mi gozukuyor disardan dedim? Halbuki gozumde dunyanin tadi yok,ahiret olmasa su yapilcak islerinde cekilcek yani yok dedim. Mesaja cevap gelmedi. Demekki oyleymis diye ses etmedim bende.Bir sonraki ruyaya kadar yeni mesaji beklemey karar verdim.

Yaptiklarimiz,yapabilceklerimiz, ve yapmadikalrimizdan dolayi hesaba cekilcegimiz bir inanca sahibim.Yapilanlarin niyetlerinide yanlizca Allah ile kisinin kendisinin bilecegi gibi bir guzellikle donatilmis bir inanca hemde. Baslarda kendimi nasil izah ederim dusuncesi,insanlar beni nasil goruyor dusuncesi ile birlikte  ezmeye kalktiginda, o  sikintili donemlerden,beni kimsenin degil Allah'in gozundeki kiymetim nasil olmaliya surukleyen guzel bir gecise sebep oldu.



Calistigim yerlede kendimce yasadigim yanlizligi ve gurbeti kimselere anlatmama, bilhakis hep guzellikleri gorup onlardan bahsetme kendime verdigim en guzel hediye oldu. Blogda yazarkende hep bunlardan bahsettim. Bkz "Amerika'da Hayat".
 Sonra gitgide farkettim ki, hangi dinden hangi milletten olursa olsun bir suru insanla ayni ortak duygulari paylasabildigimi ayni ortak acilari hissedebiliyor daha da onemlisi paylasabiliyor insan.Bazen icimi yokladigimda, kendimi daha cok ortak duyguyu paylastigim,daha cok kabul gordugum, daha cok takdir edildigim insanlara daha yakin buldum. Bu tehlikeli sularmi gibi degisik paranolaylara kapildim. Turkler degil ama Amerikalilar benim daha yakinim olabilirmi ve bu bir vehametmiydi diye epey sorguladim.Sonra aklima burda buyuyen cocuklarimizin yasadigi,daha da cok yasiyicagi ikilemler, duygular,ansilmazliklar,kendini anlatamamalar gelince iyce iclendim. Cocuklarimizi farkli bir kulturde,kendi kulturumuzun ozunden kopmadan buyuturken, o dengeleri kurabilcekmiyiz diye epey kafa yordum. Buyuyen gencler , genclikte olan "hic kimse beni anlamiyor zaten" duygularini, burda buyuyor olmalarina nasil bagliycaklar diye de dusundum. Kosturup, emek sarfeden, ogrenen cocuklarimiza, omuzlarina pit pit aferin diye vurmak yerine,ruyalarimizda dunyanin pesinden giderken buldum seni evladim mesajlarimi yazicaz yoksa diye dusunerek butun haftayi gecirdim..
Hissettiklerimi en yakin arkadaslarimla paylasmaya calistigimda,sadece burda baska bir eyalette yasayan ve calisan,universiteden tanidigim  baska bir arkadasin LOL yazarak baslayan yorumu hayata geri getirdi..

3/31/2015

Hobi

Lise son sinifa giden ogrencimle konusuyorum. Universte basvuru zamanlari bitti, 4 yillik okula gitmiycegi kesinlesti.simdi neler yapmayi planliyorsun diyorum..Bilmiyorum diyor.. Calisiyormusun diyorum,gulumsuyor. Babamla bir kac kere insaata gittik calistim,cok zordu,belim agridi diyor....Bir yandan postadan gelmis,ne oldugunu anlamamis zarfini uzatiyor.Bu nedir diyor?Ulkude acil bir durum cikmasina karsi askere gidebilceklerin listenin tutuldugu form diyorum,adini adresini yazip yollamak lazim diye okuyup,anlatiyorum..Formu dolduruyoruz,zarfa koyuyorum, cuzdanimdan bir pul cikarip yapistiriyorum kosesine,endiselencek bisey yok diye ekliyorum.

Annesini soruyorum,sagligi nasil diyorum..daha iyi diyor,yuzume degil,uzaga bakiyor..Daha iyi diye sessizce soyluyor,zor duyuluyor sesi,sessizligi..Kendimi anlatiyorum,babami kanserden kaybettigimi,11 yasinda oldugumu pat diye paylasiveriyorum.Basini kaldirip ilk defa o zaman bakiyor yuzume.Uzuldum senin icin diyor..Babami hastaneye goturdugumu, aslinda bir suru vakit geciridigimi ama geciridigim vakitlerin anlamini anlamiycak kadar kucuk oldugumu soyluyorum.
Oturdugu yerden biraz daha omuzlarini diklestirerek dogruluyor,daha ilgilenerek dinliyor.Yasimin kucuklugu gostermek icin o arada yanimizdan gecen 6. sinif cocuklarini isaret ediyorum,iste bu kadardim diyorum..Artik ortak birseylerimiz olduguna ikna olup,daha yakin davraniyor,ses tonundan hemen anlasiyor..2 saat otobusle annesini hastaneye goturdugunu yaziyor..Hem okuyup hem calismak istedigini soyluyor.Sanki ondan daha umutsuzum,icimde hersey kirik dokuk.Ama profesyonel olabilmenin gururuyla plan yapalim diyorum,surdan basliyalim,sunlara bakalim diyorum..

Degil Turkiye'nin ucra kosesinde yasadiklarim,Los Angelas'in merkezinde..Masterdaki ilk hocam siki siki tembih etmisti,herkesi kurtamiycak bir counselor oldugunuzu unutmadan bu ise baslayin diye..Okulda duyduklarinizi eve tasimamak icin hobiler bulun demisti...Hangi hobi bu duyduklarimi unutturur bilemedim..

2/24/2015

Ambulans

Azra yilbasindan beri bir hasta bir iyi.. Bir turlu tam olarak iyilesemedi.  Oksuruk geliyor,ates oluyor  doktora gidiyoruz, diyor bogoz kultur testi temiz bu cok yaygin simdilerde virus, tavsiye raw honey,ginger. steam bath ...deniyoruz, biraz geciyor sonra yeniden..Bu boyle bir iyi bir kotu 2 ay devam etti.

Gecen iki hafta once isten eve geldigimde Azra uyuyordu,-cok huyu degil o saat-. bir baktim atesi var. Hemen uyandirip yikadim,corba icirdim. Klasik calisan anne duygulariyla kendimi uzmeyi de ihmal etmedim. Aksam okulum vardi,ilk defa devamsiliz yapmaktan kacinmadim.

Sabah ise gitmek icin hazirlanirken Azra'nin kusmasiyla acile gitmeye karar verdik. Bilenler bilir,Amerika'da acilde bekleme olayi 2 saatlere kadar cikabilir. Yolda kendimce plan yapip cocugu kucaklarim,cok acil diye bagiririm diye saclamadim kafamda. Neyseki gittigimizde kimse olmadigindan ve atesi 103.7 oldugundan hizlica iceri girdik. Hemen ustu degisip serum takildi, kanindaki oksijen degerini ve tansiyonunu olcen alet itina ile yerlestirildi.Kan testi alindi. Kan testi sonucunda vucudunda enfeksiyon oldugu ama nerde oldugunu bilmediklerini soylediler, hemen antibiyotik verdiler. Bu arada esimin gitmesi gerekn cok onemli isi oldugundan ona sen git,ben arkadaslardan birini arayip beni eve goturmesini rica ederim dedim. Azrayi oyalamak icin eldivenlerden "Bear Family" yapip, acligimi bastirmak icin hastane krakerlerini kemirdim.


Idrar testinden sonra doktor gelip Azra'nin bobrek enfeksiyonu oldugunu, yasi cok kucuk oldugu icin endiselendigini,gittigimiz yerde cocuk bolumu olmadigindan bizi yarim saat uzakliktaki hastaneye sevk ediceklerini soylediler. Esim aradi, o gun bitirmesi gereken isini bitirsin diye hastaneye gecicegimizi ona soylemedim.

Ambulansa binip cocuk bolumun oldugu hastaneye gectik,Azra'nin atesi o kadar yuksekti ki once titreme geldi, Hemsire biraz daha bekliyelim dedi. Ilac etkisi gostermeye basladiginda yanma hissi baslamisti,ambulansin icine bindik. Cok sicakti. Azra'da hem atesin etkisi hem de bekleyen ambulansin sicakligiyla anne bu ambulans yaniyor yaniyor diye diye uyuya kaldi yolda..Yasadiklarimizin ciddi bisey olmamasi icin yolda dua ettim,bu yasadiklarimizi belki kalici hastaliklar icin surekli yasayan insanlar aklima gelip onlara daha cok dua ettim..

Hastaneye geldik,hemsireler Azra'ya ismiyle hosgeldin dedi,odaniz hazir dedi...


*devam edicek




1/31/2015

How well do you know about your own culture?


Ödevim için okuduğum ders kitabında değişik kültürlerden Amerika'ya göç etmiş insanların özellikleri,onlara bir eğitimci(School Counselor) olarak nasıl yardımcı olabileceğimizi okuyordum. İlk olarak öğrencilerin geldiği kültürü, tarihi,dini hatta aile yapısının özelliklerini öğrenmeye çalışarak başlıyoruz.

İyi bir "School Counselor" in bilmesi gereken en önemli özellik öğrenicin geçmişini iyi okuyabilmesi. Öğrencinin bunu bize anlatmaya ne bilgisi ne de vakti yetmiyeceğinden bizlerin eğitimci olarak buna önceden vakıf olmamız isteniyor, Öğrenci bizim yanımıza  hangi sebepten dolayı gelirse gelsin,ona ailesiyle ilgili ya da dini tercihleri ile ilgili soruları büyük bir özenle sormamız öngörülüyor. O andaki yaşadığı tramva ya da sorunun geldiği kültürden izler taşıdığını hiç bir zaman akıldan çıkarmamamız tavsiye ediliyor.

Kitabın Müslümalarla ilgili kısmını okumaya başladığımda aslında kültürün içinde olduğumdan mı yoksa üzerine hiç düşünmediğimde mi bilmiyorum, bazen hayret , bazen garip bir burukluk içinde buldum kendimi. Müslümanların Amerika'ya geliş tarihrinden, ilk nasıl gediklerinden, geldiğinde yaşadığı bir dolu zorluktan bahsediliyor.Ama bana en ilginç gelen bizlerin kendi ülkemizde büyük bir "collective/ortaklaşa" duygular ile büyütüldüğümüzü, halbuki Amerika toplumunda "individualışm"(kişisellik) hakim olduğunu yazıyor kitap. Gelenlerin ilk bakışta burada ki hayatı ve insanları çok bencil bulduğunu okuyunca kendi deneyimlerim ve anılarımla birleştirebildim okuduklarımı. 

Genelleme yaparak birçok Müslüman kadının çalışmıyarak  günlerini evlerinde kendi arkadaşlarıyla(ortak dili paylaştığı), kendi dillerindeki film/dizi ve haberleri dinleyerek geçirdiğini okudum. Genelde babaların çocukların asimile olma endişelerinin daha yüksek olduğunu ve  Müslümanların "Authoritarian Parent/Otoriter ebeveyn" ler olduğunu yazıyordu. Müslümanlar için senede bir defa geleneksel olarak yapmaya çalıştıkları "memleket" ziyaretlerinin çok önemli olduğunu,bütün bir sene maddi manevi bütün enerjilerini bu ziyaret için harcadıklarını,hediyeler biriktirdiklerini,hediyeleri ailelerine ve akrabalarına götürerek onları mutlu etmeyi istediklerini ama aslında onlara başarılı olduklarını ispatlama yollarından birinin de bu olduğunu yazıyordu.

Geçenlerde kendimi Adil' in pek masumca yaklaşan doğum günü için tekrarladığı beş kuruşluk hediye isteği için  şöyle bir konuşma yaparken yakaladım.
"oğlum, hep kendini düşünüyorsun! Hep benim istediklerim, benim sevdiklerim diyip duruyorsun! Bazen biraz da bizi düşün. Anneni,babanı...."

Başka bir ülkede yaşadığımız için mi kendi kültürümüzün ve değerlerimizin üzerine kafa yorabiliyoruz emin değilim? Bunu pekce urkerek ve kisik sesle yaptigim ortada. Elestirisel bakis acilariyla buyutulmedik. Olani sorgusuz sualsiz kabul etme mantigiyla egitildik okullarda.Ne kadar biliyoruz kültürümüzün inceliklerini. Eleştiri yapabiliyor muyuz? Yapıcı/kalıcı yorumlar yapıp hayata geçirebiliyor muyuz peki? Bu konular uzerine kafa yorup soyle stressiz, hoşça sohbetler ediceğiniz birkac arkadasiniz var mi etrafinizda?


1/26/2015

Yazmak hayatta kime iyi gelmemis ki?


Calistigim lisede ogrenci ogretmen liskilerinden , calisanlarin birbirleriyle olan iliskisindeki ozene ve profesyonellige hayret kismini hala gecemedim. Gecenlerde esim,hayret etmeyi birakip artik benim de ogrendiklerimi hayata gecirmem gerektigini soyluyordu.

Amerikan tarihi dersine giriyorum. Okula yeni ogrenmeye hevesli ogrenciler gibi heycanla gidebilmenin sukrunu verebilmeyi tam manasiyla becerebiliyormuyum emin  degilim.  Tarih hocasinin nasil oluyordu konunun ortasinda elini kaldirip soru soran cocuga soz hakki vermek icin her seferinde yuzune bir tebessum olusturabildigini  hayretlerle izliyorum. Biyoloji ogretmeninin sinifin ortasinda kendince guc savasina girdigini sanan 15 yasindaki ogrenciye, cevap vermeyerek asil gucun  susmakta oldugunu ogretiyor olmasina  sasirmaktan kendimi alikoyamiyorum.
Butun bunlarin disinda aldigim dersler var birde. Ikinci donem basladi bile masterda,bu 3. dersim. Farkliliga saygiyi ogrenerek basladigimiz derslerde,simdilerde farkliligin ne oldugunuda bilmenin tadina variyorum. Aslinda kendi kulturumu de egitim sistemini de disardan ilk defa elestiresel profesyonel bir gozle gorebilmenin degisik ama acimsi tadina da.Sonra kendimce ,kendime roller bicip dikiyorum.Ismimle mahfuz olan hayaller kurmaktan geri duramiyorum.


Gecen donem bir derste,hakkinizda bilmedigimiz ilginc birseyi sinifla paylasma oyunu vardi 5-10 dakikalik. Hakkimda soyliyecek hic ilginc birsey bulamanin kasveti yedi bitirdi beni. Galiba ilginc biri degilim diyerek,sozlerime basladim,ilginc olmayan bir kac sey mirildandim. Bu donemki derse de hoca,herbiriniz cok kuvvetli hobileri olmasi lazim sozleriyle basladi. School Counselor olmanin dugusal olarak cok agir bir yuku var dedi. Bazen duyduklarinizin agirligindan cok yoruldugunuzda, evinize onu tasimamak icin hobilerinize siginmaniz gerekicek dedi. Kendimizi tanitip, hobilerini saydi sinif arkadaslarim. Yemek pisirmek diyenler buyuk ilgi gordu. Halbuki yemek pisirmek bizde hobi degil gorev saydigimizdan onu soylemek icimden bile gelmedi.Sira bana gelince blog yazdigimdan bahsettim. Ilk baslarda yanlizliktan olmek uzere oldugumu hissetigim Utah’da 2006 yillarinda evde pisirdigim yemekleri resimleyerek basladigimdan,sonrasinda yazmanin bana iyi geldiginden. Cocuklarim buyudukce Amerika’da yasayip egitim sisteminin icinde olmaktan,cocuk buyuturken,calisirken  yasadigim kultur zenginliginden,kendimce kesfettigim guzelliklerden , farkliliklardan  bahsettigimi de yazinca dersin profoseru cok heycanlandi. Bu yaptigin cok basarli,gurur verici dedi. Master tezi olarak bile ilerletip kullanabilcegimi soyleyince,arabayi son hiz surup sevincle eve geldim. Yine yeniden bilmem kacinci defa Amerika’da  su koca okyonustaki kucucuk blogumu ve kendimi kesfedilmis hazine sanmanin hazziyla gulumsedim durdum..


*Universtede de bu donem hocamiz,esiyle yasadigi ciflikten %100 organic yapip getirdigi receller ve sicak ev ekmegi. Her hafta derse yeni tatlar geliyor..



9/05/2014

First Week!

Okulun ilk haftasi gecti bitti bile! Ilk birkac gun hocalar kendilerini tanittilar uzun uzun..Sonra sifin isleyisi,beklentiler,kurallari kapsayan "syllabus" dedikleri formlarinin uzerinden gectiler.Sizin nasildi ortaokul lise bilemem ama bize ogretmenler kendini anlatmaz,bilhakis tek tek bizi kaldirip annemizin babamizin isini,kac kardes oldugumuzu,nerde oturdugumuzu sorarlardi. Bunu sormalarindaki sebep icin kotu yorumlar yapmak istemiyorum,ama az cok niye sorduklari belliydi..Zaten okul gunlerimin kabusudur bu ilk gunler !6. sinifta babam vefaat ettikten sonra,istisnasiz her sene basinda kendimi tanitirken babam oldu diyip,cilginca aglamaya baslardim,sonra burnumu ceke ceke otururdum.
Burda hocalar uzun uzun kendilerini,okuduklari okullari,kac senedir calistiklarini,hangi dersler anlattiklarini,cocuklarini,eslerini,hobilerini anlatiyorlar.

Siniflar cok kalabalik,ama ders esnaninda hic ses yok,ugultu yok.Ders cok aktif bir sekilde isliyor,bazisi cocuklarin kumandayla cevap verebildigi kucuk quizler yapiyor ders arasi,bazisi dersin ortasinda bir anda scooterla dolasmaya basliyor.Cok renkli yani:)
Eger ders biterse,bazi hocalar ogrencileri serbest birakiyor,kendi aralarinda takiliyorlar..Tarih dersinde bilgisayar labaratuarina gidip,bir oyun programi uzerinden tarih ogrenip,proje yapiyorlar.

Gecende arkadaslarimdan biri yazmis,yaptigin isten dolayi cok sevincli olugunu anladim ama ne is yaptigini anlamadim demis:)Yaptigim is akademik olarak ihtiyaci olan ogrencilere destek kisaca. Derslere girip,ogrenciler calisma yaparken,yada yazi yazmalari gerekirken,ya da labaratuarda calisirken onlara yardimci olmak.


Sabahlari okul park alaninda girmek cok zor oldugundan baktim herkes erken geliyor.Ilk gunden sonra bende oyle yaptim.Saatimiz 8 de basliyor ama herkes 7:40 olmadan geliyor,uflamadan,neseyle.. Burdaki sistemde uflayip puflayip sikayet edenler uzun sureli olamiyor,Cidden isini severek,memnun olarak yapanlar devam edebiliyor. Bu ogretmeninden, hademesine,guvenlik gorevlisine,kutuphanecisine kadar herkes te boyle!

*Tam yaziyi yazip bitirdekten sonra su yaziyi okudum.

Okuldaki "assambely" den bir  resim

8/31/2014

Like Julia but with "H", Hulya!

Okullar başlamadan iki gün önce bütün okul görevlileri için seminerlere katılmasi gerektigi  üzerine bir telefon aldım. Sabah kaçta  ve nereye gelmem gerektiğini söylüyordu,kendisinin toplantısı olduğunu benim kimi görebilceğimi de ilave etmişti. İyki söylemiş! Devasa bir kampüse adim attim sabah.Arabayı park edip kampüs içinde gezinmeye başladım. Provo yapan bando grubununun seslerini duyunca heycanlandım,yüzme havuzunu görünce şaşırmadım. Erkence gittiğimden kendime bir kampüs turu verdim. Heryeri gezdim,gidiceğim odayı buldum beklemeye başladım.Telefonda bahsedilen bulmam gereken insanı gördüğümde ağzım kulaklarımdaydı. Neşeli ,sevecen, güleryüzlü 50sinde olup,30larinda gosteren arkadaşım bana tek tek heryeri gezdirip sistemin nasıl işlediğini anlattı.Beni ofise götürüp sekreterlerle, okulun polisiyle, müdürüyle,müdür yardımcılarıyla tanıştırdı. Tek tek binalari anlattı. Arabam için “parking permit”/arabaya yapıştırılan park izni yapışkanı/,odaları ve öğretmen tuvaletlerini açan anahtarımi,kimlik kartımı almam icin gerekli yerlere goturdu.

Öğleden sonra bütün “team” toplantı yaptık.Herkes kendini tanıttı.Bu kısımda da neşeli olsam da aslında herkesin ne çok deneyim,mezuniyet ve sertifika taşıdığını farkedip, Allah’a tekrar muradını muradım yapması için dua ettim,teslim oldum.

Yepyeni bir dünyaya adım attım,bildiğimi sandığım ama aslında bilmediğim bir dünyaya. Meğer benim sarı otobüsüm coktan benim “comfort zone” um olmuş. İçinden çıkınca anlamışım. Yeni arkadaşlarımdan neler öğreniceğim,neler yasıcağım kimbilir..Muhtemel bir kaç  geceler uykum kaçıçak gecenin bir vakti,geri dalamıycam uykuya. Sabahında 50sindeki arkadaşımın; sabah iş yerinde “ tuvalette ağladığım epey günler geçirdiğim de olmuştur” sırrını benle paylaşmasıyla rahatlıycam. Bazı günler teselli olucak birşeylerde olmayacak kimbilir.
Bizi buralara gönderen, hicreti bize nasip edenin ;bizim için murad ettiğini bizim de muradımız eylemesi duasiyle gecicek gunler insallah..


8/30/2014

Guler Yuzlu Kadin

Konuşmayı ne kadar çok sevsem de, bana en çok yazmak iyi geliyor. Onda da bazen tembellik,bazen de kim ne der paranoyasından dolayi sürekli yapamadığımdan,içimden sürekli yazarken buluyorum kendimi.Hatta tam da o anlarda aslında gerçekten yazmam lazım diye dikte ediyorum kendime. Cunku cogunlukla her konusmamin sonu,keske sussaydim oluyor.Kendimi gercekten anlatamadigim bir suru zaman oluyor. Boyle yalan makineleri gibi,konustugunda samimiyetini yada samimiyetsizligini gosteren makinalar olsa diye ic geciriyorum. Konusabilip de pisman olmadigim tek kisi esim.Konusmak isteyip konusamadigim tum dostlarim telefon yada mail uzakliginda,yakinimdakilerle de dedigim gibi sonu hep bosver keske konusmasaydin halleri uzerine..

Yazmak istiyorum ki unutulmasın, yazmak istiyorum ki unutmayayım. Geçenlerde Adil’e bloğu gösterdiğimde eski resimlerini görmek onu acayip mutlu etti. İlerde tabi ; okuluyla ilgili,kendiyle ilgili yazdığım şeylere ne kadar mutlu olur bilemem ama,O'nun için de birikiyor anıliar.

Yazın başında hayatımda artık bir ritüal haline gelen iş başvuruları yapmaya devam ediyordum. Bizim oturduğumuz bölgenin milli eğitim bakanlığı(District) hiç beklemediğim,bir bayram sabahinda  telefon acip sizi görüşmeye çağırıyoruz dedi. Herşey sebebe hikmete binaen,her geçen yıl daha iyi anlıyorum.Bütün yaşadığımız bunalımlar,sıkıntılar dahil hersey!

Görüşmeye çok pozitif ve neşeli bir şekilde gittim. Geçen onlarca mülkattki iyi ve kotu  tecrübemden sonra az çok söyliyceklerim; nasıl söyleceğim belliydi.Herşey çok profesyonel.Sekreter bekliyecğim yeri gösterdi,başvuruduğum işin “iş tanımı” son bir kez daha elime verip imzalamamı istedi okuduğuma dair. Vaktim geldiğinde güler yüzlü hanımefendi beni alıp görüşme odasına götürdü.Keyifli bir kaç cümle söyledi,mülakatın gidişatı hakkında kısaca bilgi verdi, iş için haftalık minumum 10 saat ile  maxsimum 25 saat arasında değiştiğini söyledi. Ayrintilarini anlatti iki kişi olucaz,6 soru sorucaz,sonra varsa sen sorularını bize sorabilirsin,cevaplarını not alicaz vs..Soruları sordular. Heycanla ,kendimden emin bir şekilde hepsine cevap verdim. Benim guzel otobusteki,guzel ogrencilerimden gururla keyifle bahsederek.Sorulardan birini tam anlayamadım galiba,tekrar ettirdim,anladığım şekliyle cevap verdim.Bir tek o hariç,gayet olumluydu ama asla olabileceğine dair bir umudum olmadığından aynı girerken olduğu gibi cikarkende ; icimden buyuk bir samimiyetle  dua edip Rabbimden sadece hayırlısını nasip etmesini istedim.
Öğleden sonra aradı bayan,birinci görüşme olumlu geçti,ikinci görüşme için iki hafta sonraya randevu verip bakanlığa bagli lise ve ortaokul temsilcilerinin geliceğini söyledi.İki hafta sonra, neşeli "hot pink" başörtümü takıp,aynı duayla gittim bakanlığa. Güleryüzlü bayan karşıladı yine,içerde bölgedeki okul temsilcileri olduğunu söyledi. İçeri girdim tam 14 kişi!Kocaman toplantı masasında hepsi sırayla ismini söyleyip kendini tanıttı,hepsine tek tek "great", "nice to meet you", "pleasure to meet you" diyerek neseyle  karşılık verdim. Hepsi tek tek sorular sordu, cevapladım.Toplamda 16 tane soru sordular.Çıktığımda kendimi iyi ifade edebildiğimden dolayı duyduğum şükür duygusu vardı,en net onu hatırlıyorum.(Bu dediğimi ancak ikinci dili konusmak zorunda ülkede yaşayanlar bilebilir)

Yine elimde olmayan sebeplerden dolayi  bunalım  tavan yaptığı bir günün öğleden sonrası telefon geldi! Haftada 25 saatlik pozisyonla lise sonrasi icin egitimlerin verildeigi bir okulda bana teklif yapmak istediklerini söyledi.Sevindim,şaşırdım. Tam olarak istediğim okul o değildi,öğleden sonra email atıp güler yüzlü bayana kibarca acaba herhangibi bir başka lisenin -daha az saatle bile olsa- mümkün olup olamıyacağını sordum.Ertesi gün bana iki tane süper güzel iki lisenin olabilme ihtimali olduğunu söyledi,araya hafta sonu girdiğinden Pazartesi belli olur seni ararım dedi. Şimdi yaşamayan bilmez diye anlatmak isterim : şu gün belli olucak diyip belli olmayan işlerin ne denli bunalımlı günler geçirmemize vesile olduğunu. Güler yüzlü kadın dediği gibi Pazartesi aradı,okulu ve saatleri söyledi,işlemlere başlamak için çarşamba günü gelirmisin ofise dedi.Guler yuzlu kadina telefonu kapatmadan butun bu surecte ne denli profesyonel davrandigini,bunun icin cok mutlu oldugumu ve cok derin tesekkurlerimi soyledim.

Carsamba gunu ofise gittiğimde görusuceğim insanın adını email ile attigindan, sadece yukarı çıkıp yeni işe alındığımı ve evraklar için geldiğimi söyledim.Oturttu,tebrik edip kağıtları çıkardı. Tek tek hepsinin ne anlama geldiğini,nereleri imzalamam gerektiğini, neler yapılması gerektiğini anlattı. (20dak)
Yaşadıklarimizin ve başımıza gelen-bazen gelemeyen- herşeyin bir hikmete binaen olduğunu, bizden-benden- değil herzaman Allah'in merhametinden kaynaklı olduğunu süreç ilerledikçe daha iyi anladım.

Okulda ilk gün ve yeni iş arkadaşlarım yazımın ikinci bölümünde..

6/30/2014

I've made peace with myself *

Ayder Yaylasi, Rize 2014

Geçen dönem aldığım dersin proje ödevi sene sonunda öğrediğimiz theoryleri kullanarak “Ben Kimim/Who am I ?” başlığı altında bir sunum yapmaktı. Sunumda ailemizden başlıyorduk,onlardan bize geçen özelliklerden. Onlarda olmayıp bizde olan huylar,davranışlardan da bahsetmemiz gerekiyordu.Bir dönem boyunca birlikte olduğumuz kırktan fazla 18’inden 60 yasına kadar değişik yaştan öğrencinin bulunduğu sınıftaki sunumları dinlemek bana yeniden herkesi olduğu gibi kabul etmem gerektiği gerçeğini hatırlattı. Dinlediğim herkesin hayatına empati kurup,şimdiki davranışlarını,yaşadığı sıkıntılardan oluşmuş sorunlarla başedebilme çabasını takdir ettim. Filmlerde izlediğimiz alkolik annenin yanında büyüyen çocuklardan, istismarın her türlüsüne maruz kalmış çocuklara kadar herkes vardı. Sunumun orta yerinde alkolik annesine gelince ağlayandan, genç yansta anne oluşunu heycanla anlatana kadar herkes..20 yasında hobin nedir diye sorduğumuzda, odamda oturmak dışında hobim yok;  Annemle babamın kavgalarından uzaklaşmak için kaçtığım tek yer,bildiğim tek şey diyebildi cesaretle hiç tanımadığı bizlere.

Sunumu yapmak nottan çok daha önemli bir hal aldı bizler için-benim için. Herkes kendini keşfedebilme, kurcalayabilme cesaretini gösterdi ödev bahanesiyle. Sene sonunda dersin hocasına gidip,34 yasındayım,ilk defa öğrenmenin tadına böyle vardım,ilk defa bir derse böyle iple çektim dedim. Sınıfın en yaşlı beyi,emekli olmuş,kendini daha iyi anlayabilme adına psikoloji dersleri alan biriymiş. Bu dersler birlikte kendimle barış imzaladım dedi sunumunda. Sonunda sordum,nasıl yaptın bunu diye?(Sınıfın orta yaşlılarından biri olarak en çok benim ilgimi çekti sanırım) Kendimle kavga etmekten kendime kızmaktan yorulmuştum dedi. Kabul ettim kendimi olduğum gibi dedi .Beğenmediğim bazı karakteristik özelliklerimin neden olduğunu anladım,en çok bu bana yardımcı oldu dedi. Hala prosesteyim ama bitmedi bu süreç diye de ekledi.

Aklımdan çıkarmamaya çalıştım öğrendiklerimi.Herkesi kendi konumunda kabul etmeyi. İyisiyle kötüsüyle insan olduğumuzu.Kimsenin aslında çok da mükemmel olamadığını,ayıpladığımız; bu da söylenirmi bu da yapılırmı dediğimiz herşeyin olabileceğini..Şimdi Ramazan bunu hatırlayacağımız en güzel zaman dilimi diye de buraya kendime not edeyim istedim bunların hepsini.

*“I've made peace with myself.
Good for you. That's the hardest war of all to win.
Didn't say I won. Just stopped fighting.”


― Joe AbercrombieBest Served Cold




3/22/2014

Hi kiddo!

Bu donem aldigim  derslerden biri istatistik. Anlatmakla bitiremiycegim iyi bir hocam var. UC Berkeley de psikoloji okumus,sonra UCLA doktorasini yapmis. Asya kokenli,ama sanirim Amerika dogumlu,cunku aksansiz sahane bir ingilizcesi var.Bilmem onu okudugu okullar mi boyle yapmis ama, kendinden emin,ozgur,demokrat,adaletli,sevecen biri var karsimizda. Benim icin yeni deneyimler oldugundan; alisik oldugum profoser kavramina uymuyor. Hic kompleksleri yok mesela,kapris yok, hep sizsiniz var! Dersin hazirlanisi,islenis guzelligi,hem gorsel hem yazili ornekler hem de grup calismalari falan zaten siradan onlardan bahsetmiycem bile!

Dersler hafta ici aksam 7-10 arasi. Sonlara dogru herkesin enerjisi bitiyor,hoca surekli bizi motive etme modunda. Bir hafta oldukca zor problemlerden herkesi cok kafasi karismis gormus olucak ki, aksam 12 de mesaj atmis hepimize, herkese gayretinden dolayi tesekkur etmis,takdir etmis, anliyacaksiniz mutlaka konulari falan demis. Sonraki hafta en kalitelisinden iki kutu cikolata alip getirmis, gecen haftaki konuyla ilgili yeni bir soru daha cozucez diye, soruyu cozerken de cikolata getirdim yemeniz icin dedi. Sinifta yaptiklari makes buldu elbet,herkes birazcik daha gayretle anladi ve cozdu soruyu! Onun otesinde sinifta olusturdugu atmosfer nasil anlatilir bilmiyorum..

Iki hafta once saatler yaz uygulamasina gectiginden aksam namazi tam dersin ortasina gelmeye basladi. Ilk hafta aradan once canhiras yeni soruyu cozmeye ugrasirken vakit cikicak diye icimden diyebilcegim herseyi dusunup ben simdi ara vermek istiyorum diye yanina gittim, of course deyip devam etti dersine.Niye bile yok!  
Gunduz aldigim dersin hocasida (Zaten epi topu iki ders aliyorum amaJ), ilk vize notlari dusuk gelince herkese dersin sonunda sizinle birsey konusmak istiyorum diye soze basladi. Sinifin cogunlugunun notlarinin dusuk oldugunu, neyi yanlis yaptigini ona soylememizi istedi! Ders anlatmasi,sunumlar,ornekler neydi degisiklik yapilmasi gereken seyler. Israrla sordu,bir iki oneri geldi. Bir kagit cikarip lutfen kagida yazin dedi.Yazdik verdik. Ertesi hafta kagitlari okudugunu,hepsini dikkate aldigini soyledi.Butun sinifa tavsiye edilen onerileri anlatti,hangisini yapip hangisini yapamiycagini,hangisi icin caba gostericegini kisa ve net ifade etti. Belkide benim tuhafligim ama hayatimda ilk defa bir hoca, sinavdan dusuk alma sebebini direk kendine baglayip neyi duzelteyim diye soruyor? Herkes biraz da mahcubiyetle ikinci sinava daha iyi caliscagina dair buyuk bir umutla ayriliyor dersten.
Ben uzaydan mi geldim, niye kimsenin sasirmadigi bu islere sasiriyorum?


Gunesin batisinin izleyebilcegin en tatli mekanlar.Vol 1. Universte Kutuphanesi

Is yerinde bir sabahta birileri ortalikta birbirine kotu birsey soylese de ben duysam,sasirsam.Yok! Bir kere islerin yogunlugundan manager panik ve stress olsa da bize de yansitsa!Yok! Bir kere ama bir kere sabah gittigim okulun mudurunde ofiste isi olsada ogrencileri bahcede beklemese! Bir kere acil birsey olsa,bir kere yagmur bahane olsa,yok!

Sabah kurabiye yermisin diye ikram ettigim biri bana huysuz bir sekilde yok demis,farketmedim bile! Daha gun bitmeden sabah icin ozur dilerim,cok huysuz kalktim gune,kabalik ettiysem kusura bakma diyor 60 yasindaki kadin..
Sabah Yollar " Sen Ne Guzelsin Gokyuzu"

Hastalanip iki gun gitmedigim isime dondugum gun manager “hi kiddo” diye soze basliyorsa, Meksikali arkadasim "hot pink" ceketimi giydigim gunler o en guzel aksaniyla “good morning young lady” diye beni karsiliyorsa ben sabah kosa kosa gitmez miyim ise? Aksam 7de baslayan dersime giderken nese dolmaz mi icime?


Aslinda “guzel soz fakiriyiz!” diye tweet atmistim bugun. Biraz soylenesim vardi birseylere,birilerine! En basta kendime!Soylenmekten vazgecip ,onlari/olanlari unutup bunlari hatirlayip sukretmek icin bir not duseyim istedim yillanan sevgili dostum bloguma!

1/14/2014

Babamsiz Hayat


Geçtiğimiz dönem üniversteden iki tane psikoloji dersi aldım.Almadan önce ve başlangıçta hatta dersin ortalarına yakın hep korktum. Her ne kadar ilgili olsam da sonuçta kimyacıydım, ve psikolojiye dair hiç akademik düzeyde eğitim almadım hele ki ingilizce!

Ama dersleri çok sevdim,konuları okurken çok heycanlandım ve yine yeniden öğrenmenin mutluluğuna vardım.Ödevler,projeler çok ama çok zorladı ama hakkını vericek kadar da çok şey öğretti.
Bir tane ders için  ara donem projesi olarak “Reaction Paper” yazmamız gerekiyordu. Zaten bu ülkede yazmak bambaşka bir iş! Sayısal yada sözel bölümde okuduğuna bakılmaksızın herkesin makaleleri okuyup yorumlayarak,karşılaştırmalar yaparak yazması bekleniyor. Üniverstelerde hangi bölümü kazanırsan kazan “general courses” dedikleri ingilizce ve matematik belli seviyeye kadar herkesin alması gerekiyor.Bence çok başarılı bir sistem.Ben tabi sisteme ortasından girince ödevlerde çok zorlandım.Algılamakta zorlandım önce.Benim için bişeyin özeti yazmak ilköğretimde adı geçen bişeydi,ve özet yazmak  paragrafın başından,ortasından ve sonundan yazmaktan ibaretti.Lise ye geçince zaten tamamen test ve üniversite sınavlarına focus olduğumuz için “özet/yorumlama” gibi kavramların adı geçemedi.
Üniverstede kimya okudum.Tek aldığım Türkçe dersi 2 kredilik olan birinci senenin başında olan derste not bile verilmeyen ‘sadece geçti/kaldı ile yorumlanan öylesine bir derstı.Makale okumakmis hele ki birde bir seye kendi yorumunu yapmak hiiic bilmedigimiz seylerdir.Universte birinci siniftayken bilgisayar dersi hocasina bir yorum yaptigim icin herkesin icin de azarlanmisligim vardir!

Hoca ödevi verdiğinde önce reaction paper ne diye araştırdım,okudum.Hep bize yabancı kavramlar…Aynı konu hakkında farklı görüşleri olan makaleleri okuyorsun, sonra onları kıyaslayıp yorumluyorsun,sonra da kendi doğru bulduğun görüşünü söylüyorsun, görüşünü datayla yada okuduğun yerlerden aldığı bilgilerle destekliyorsun güçlendiriyorsun,sonra da tamamen yanlış ya da doğru olmayan kendi şahsi fikrini,yorumunu,hayatından örnekleri falan veriyorsun..

Benim konum, single mom dediğimiz “bekar/dul/boşanmış anneler”,o annelerde büyümüş çocuklar,babasızlığın bu çocuklarda ki etkileri, bu boşluğu kapaticak alternatifler ve çalışmalar gibi başlıklardan oluşuyordu..
Ödevin konusu belli olduktan sonra epey bunalımlı günler yaşadım.Hem yukarda anlattığım sisteme uzaklığımdan, hem de 11 yasındayken  babasını kaybetmiş;ve  büyümüş olmamla ilgili şeyleri deşmem gerektiğinden dolayı..Çünkü bizler- ben- bunları hiç düşünmeyiz,konuşmayız.Artısını ya da eksisini öğrenmek pek de istemeyiz. .

Yapçak bişey yoktu..Okudum,okudum yazdım,düzelttim,sildim ve yeniden yazdım…Yazdıkça keşfettim,yazdıkça rahatladım…Normalde yazıdiğim ödevleri son kez eşim kontrol eder,gramer hatalarına falan bakıp bana not ederdi yanlarına.Bu sefer cekindim; Amerikalı baska bir arkadaşıma gönderdim, o düzeltmelerini yaptı…

Ortabirinci sinif ogrencisiyken,oglen Emirgan'dan okul cikisi Istinye Devlet Hastanesi duraginda inip,babama ogle yemegini yedirirdim.Kemotopiden dolayi cok kusardi.Hemsireler  hem bana,hem babama bagirirdi etraf pislendi diye..Babam kusarken yerlere dokulmesin diye iki avucumu birlestirip,icine kusmasi icin ugrastigimi bugun gibi hatirlayabilirim..

Bazi aksamlar babami hastaneye goturmek benim vazifem olurdu.Bir taksiye biner ta Yenikoy'den Cerrahpasaya giderdik kemoterapi icin.O zamanlar fakultede ogrenci olan buyuk ablamla bulusur,ben babami beklerdim salonda ,ablam ilaclarin ve hocalarin pesinde kosup dururdu...Bazen aglar,bazen hirslanir,kizar birilerine soylenirdi.Evin en guclu yapi tasi O oldugundan sanirim, O'nun bu halleri beni yikardi,gucumu takatimi bitirirdi..Sanki ablam dayanamazsa,hicbirimiz dayanamiycakmisiz gibi hissederdim. 

Bir aksam hastaneden ciktim,gece 11 falan, cok gec olmus..Minubus yok herhalde,evde yurusem 15 dakika uzaklikta..Istinye'den Yenikoy'e..Artik neyeydi hatirlamiyorum,aglaya aglaya gidiyorum eve.Arkama bir adam takildi,niyeti neydi bilmiyorum ama neyiniz var,nasil yardimci olayim diyor,ben adimlari hizlandirip gitmeye calisiyorum...Mahallenin taksi duragindan bir taksici gorup taniyor beni,duruyor,taksiye binip geliyorum eve..

Simdi bazen siradan sebeplerden dolayi cocuklar erken yatamadiginda;cocuklarlar erken yatmasi lazim ertesi gun okul var derken,komik buldugum oluyor kendimi bazen.

Bir aksam annem hasteneden gec gelmis,oyle yorgunmuski evin merdivenleri cikacak guc bulamamis eve geldiginde,gece merdivenlerde uyumus..

Sadece ben degil,annemin,ablamlarin,amcamlarin hepsinin anlaticak,yasadiklari seyler vardir. Ben 11 yasinda yasadiklarimla ancak 33 unde barisabildim yaptigim bir odev,yazdigim bir yaziyla..

I know my life would not necessarily have been better if my father had been present in the family. I want to believe that it would have been different, certainly, but not necessarily better. Believing this helps me to not blame my “fatherless childhood” when I face challenging issues in my life.

Sonra odevden tam puanla ve hocanın şu biraktigi yorumla teselli buldum;


Hulya, I like the way you reframe the impact of your father's death on your identity. Sometimes, developmental loss can strengthen our resolve as children. You learned in some ways to honor your father by accomplishing your goals and being an honorable human being.




1/10/2014

Hayatin sartlari..

Isteyerek olmadi bizimki,hayatin sartlarindan oldu...

Ilkokul 5. sinifa giderken evden 20 dakika uzakliktaki caddenin uzerindeki postaneye gidicem,cunku anadaolu sinavlari icin gerekli formu ve parayi postaneye yatirmam gerek.Postaneye gittigimde cebimde uzu sure kalmasindan dolayi kirismis formum var,postaci kabul etmiyor formu.Bu cok kirismis, olmaz!Asla ogretmenime gidip yenisini isteyemem,istesem de mumkun mu bilmiyorum bile.

Eve gidiyorum,utuyu ve utu masasini aciyorum,bir elbisenin altina formu koyup utuleyip acmaya calisiyorum..Ise yariyor.Yeniden postaneye gidiyor,harci yatiyorum.Sadece 10 yasindayim!Cebimde para,bu isleri kendi basima yapiyorum.Annem ne kirisan kagidi bilir,ne de utuledigimi.

Orta ucuncu sinifta okuyorum,yeni ayakkabi almam lazim.Yenikoy’den Besiktasa gidiyorum otobusle,kendi basima.Istanbulda yasayan bilir mesafeyi.Annem calisiyor…Parayi veriyor,istersem pazarlik yapabilcegimi soyluyor.Gidiyorum,yolun uzerindeki ilk magzadan ayagima olan garip bir ayakkabi seciyorum,keske olsada simdi resmi koyabilsem... Fis almazsam ne olur diye dilimin ucuyla soruyorum,soyluyor,tamam diyorum…

Her isimizi kendimiz yaparak buyuduk biz.Eskiden sikayetci miydim,uzuluyor muydum hatirlamiyorum,ama simdi oyle memnunum ki.Hayatin sartlari bizi kendinden emin,her isini kendi goren,baskalarinin hic bir sekilde yardimini beklemedigi gibi, olmayisini da sorgulamayan insanlar yapti.Her birimiz kendi gurbetimizde aglanip sizlanmadan buyuduk,cocuklarimizi buyuttuk.Her birimizin hayati motive kitaplarina ornek olucak hikayelerle renklendi.

Simdi Adil’de-ilkokul 3. sinifta- okuldan kendi yuruyerek geliyor,uyanip ac ise bizi beklemeden kendisine yiyecek birseyler hazirlayabiliyor,hafta sonlari evi supurmeyi,copu atmayi,camasirlari katlamayi yadirgamadan,sorgulamadan yapiyor..

Bunca sessizligin ustune,Aysenin kozasinda su yaziyi okuyunca geldi aklima bunlar…Nasil bir karakter lazim ise bize buyuyunce, bence sartlar- adi ailemiz de oluyor- bizi oyle buyutuyor. Ayse'ye de yazdim, o yuzden savasmadan kendimizle, oldugumuz halimizle barisip , kendimize ozel tarzimizla,sartlarimizla buyutucez cocuklari..



10/06/2013

Bizim evde son gunlerde

Bizim evde son gunlerde masamiz hali boyle.Adil ;Azra ve ben bir masada ders calismya calisinca boyle.

9/28/2013

As It Seems



Dinleyince sabahin sogunda yurususlere cikmak istedigim bir sarki oldu bu.Sozleri,muzigi cok guzel bir sarkiymis.Hislerini,dusuncelerini sanatin en guzel haliyle olusturabilenlere hayranim..
As It Seems"

Well I knew
What I didn’t want to know
And I saw
Where I didn’t want to go
So I took the path less traveled on
And I'll let my stories be whispered
When I’m gone...

When I’m gone
When I’m gone
When I’m gone

Well in this life you must find something to live for
Cause when the darkness comes a callin'
You'll go back to where you were before
Cause this life is as
Fragile as a dream, and
Nothing’s ever really
As it seems...

As it seems
As it seems
As it seems

Well I lost my innocence when in I let him dive
But the way that he looked at me
Made me feel alive
And now I know
Nothin' at all
But the release that comes when you're
In mid fall...

In mid fall
In mid fall
In mid fall

Cause in this life you must find something to live for
Cause when the darkness comes a callin'
You'll go back to where you were before
Cause this life is as
Fragile as a dream, and
Nothing’s ever really
As it seems...

As it seems
As it seems
As it seems

9/10/2013

Duvar Kagidi Kaplayan Arkadasim ve Ben





Is yerindeki cok renkli dunyami  okuyanlar az cok biliyor.Gecen senenin sonuna dogru tanistik bu bahsedicegim arkadasimla,toplamda 2-3 saat birlikte olduk,ama cok keyifli ve cok guzel sohbet etme firsati olmustu.Eskiden duvar kagidi isi yapiyormus.Kendisi 55 ini gecmis bir bayan.Ekonomi kotuye gitmeye baslayinca okul otobuslerinde "substitute" /yani- ihtiyac halinde cagrilan kisi -isi icin basvurmus.Isi almak cok zor oldugundan,bu haline fazlasiyla memnun ve cok mutlu.Tek kotu yani 10 kiloya yakin kilo aldim dedi,ancak o zaman anladim ki duvar kagidi icin sadece satis degil,ayni zamanda isciliginide kendi yapiyormus.Oyle zarif ve guzel gorunumlu ki,kendi isimizi yapiyorum diye soylediginde bu halini hayal edememisim:)

Bir gun ayni otobuste birlikteydik.Bana bugun ayni yerde oldugumuz icin cok mutlu ve heycanli oldugunu soylerek basladi.Hep goruyorum seni,hic firsat olmuyordu sohbet etmeye dedi.Okudugu ve cok etkilendigi bir kitabi konusmak istedigini,basortumle ilgili soru sormak istedigi cok fazla sorulari oldugunu anlatti.Heycanla kitabi anlatti,karakterleri anlatti,sorularini siraladi.Ben kultur farkliligindan , Turkiye'den bahsedince oldukca sasirdi,kiyasladi,sordu.Ilk basta basortunle ilgili sorularim var diyince,sasirmadim ama icimden bir "yine mi" diye gecirmek istedim.Konustukca daha cok cok konusmak istedik:)Yollari bilmediginden,yapilmasi gereken prosedurude tam bilmediginden yardimci oldum.Hatta bir yerde,ben soyle olmasi lazim dedim,o hayir boyle olduguna eminim dedi.Nasil istersen,sorumlu sensin dedim.Benim dedigim sekliyle yapti ama,merkeze donunce mutlaka supervisor'a   sorucagini soyledi.Ben de hay hay demistim.

Sonra bana dedigi kitabi once kindle dan ornegine baktim,biraz okudum cok begendim.Sonra dinleme kitabini aldim kutuphaneden(Burda cok yaygin,vakti olmayanlar yol boyu kitap dinliyor),bende bazen burnum sizlayarak,bazen otoyolda aglaya aglaya,bazen ofkelenerek dinledim kitabi!

Gecen senenin sonunda,kadrolu olmak icin imzalari atarken benim departmandan sorumlu kadin geldi,ve bu bahsettigim arkadasim bir gun ugrayip benim icin, isi cok iyi yaptigimi,hatalari gordugumu,dikkatli calistigimi,cok guzel bir sekilde hatalari sundugumu falan soylemis.Cok sasirdim,cunku hatayi yapan kendisi oldugundan bunu gidip sorumlu insana anlatmasi inanilmaz!

Gecen hafta senenin basinda yapilan egitimlerde yanina gittim,arkadasim diyorum ama ikinci kez orda gorustuk.Iyi is yapanlarin arada kaybolmasini istemedigini,o yuzden benim icin gidip supervisor ile gorustugunu soyledi.Memnuniyetimi tik mik diyerek dile getirdim.Mahcup oldum.Yazdan konustuk.Kitabin devam eden serilerinden konustuk,hayattan konustuk.Yaz okulunda calisip calismadigimi sordu,hayir dedim.Aslinda paraya ihtiyacimiz var ama part time olsaydi caliscaktim,ama full time dan baska secenek yoktu,ve cocuklarim evdeydi diyince en guzeli yapmissin.Benim kucuk cocuklarim olmasa bile yaz tatilinden bisey anlamadim,bir dahaki sene calismiycam yaz okulunda,esimle karar verdik dedi.Omuzuma pit pit yapip,"good job mom" diye takdirini dile getirdi.

O pit pit 'a cok sevindim.Cok mutlu oldum.Bilmem size arada omzunuza vurup destekleyeniniz var mi ,hayatin normal akisinda/aldiginiz iyi yada kotu kararlarda,ama sizin kararlarinizda?Benim esimden baska nerdeyse kimse yok yanimda.Uzaktaki yakinlarimla olan telefondaki konusmalarimiz/konusmamalarimiz ise ayri bir post konusu olucak kadar buyuk/buruk/beklenti dolu......

9/03/2013

Recognize

Basimiza gelen hersey bir sebebe binaen oluyor,bazen o anda anliyoruz,bazen yillar sonra.Boyle oldugunu bilmek bile ,olaylara yaklasimimizi/bakis acimizi etkilemeli.

Bugun district'teki(District soyle cevirebilirim,calistigim bolgenin milli egitim mudurlugu) isimde egitim(training) vardi.Once bolgenin"superintendent" (genel mudur?) geldi,hosgeldin konusmasini yapti.Kisa ve oz.Yaptigimiz isi begendigini,takdir ettigini guzel cumlerle soyledi.Soyledigi bir sey cok hosuma gitti  ama en cok "Sizlerin bir problemi yada bir konuyla ilgili endisesi oldugunda rahat bir sekilde gelip bunu basinizdaki sorumlu insanla paylasabilmeniz,ve sizinle ilgili idarecileriniz bir endisesi yada istegi oldugunda bunu da "rahatca" dinleyip degerlendirmeye almaniz bizim hedeflerimizden dedi.

Calistigim departmanin basindaki insan emekli olmus yazin.Yerine gecen sene arada sirada gelen,30 yil district icin calismis,emekli olmus bir mudur bu pozisyona atanmis.Calistigim is yerinde en sevdigim seylerden biri,her sey cok acik.Gizli hicbirsey yok, buna "transparency" diyorlar ve bunu cok onemsiyorlar.Bu aldigimiz maaslardan,kac yil calistigimiza,idarenin aylik yaptigi konusmalari dakikasi dakikasi yazili olarak panoda yayinlamasina kadar  hersey icin boyle.Yeni mudur,pozisyona nasil basladigini gecen sene,bu sene icin nasil ona bunun teklif edildigini uzun uzun anlatti.Hatta dili oyle kullanip anlattiki,emekli oldum simdi dinlenmem gerekirken,bu departmanin bana ihtiyaci oldugu icin butun kalbimle bu isi yapicam dedi.Sizde bugun Eylul 3,2013 milad olarak alin ve gerideki butun negatif dusunceleri birakarak kalbinizin derinlikleriyle bu isi yapin dedi.

Sonra benimde calistigim departmanin sorumlu kisisi kalkti,guzel,sevimli,sicak bir hosgeldin konusmasi yapti,emekli olan kisileri soyledi,aramiza yeni katilanlari soyledi,ailemize hosgeldiniz diyerek tanistirdi.Cogumuz yaz boyunca calismadik,ama ofis grubu calismaya devam etti(muhasebe,sekreterler),onlari tek tek ismini soyledi,oncesinde hepsine ozel bir kac kelime sarfetti.Oyle anlattiki zannettim ki yazin,para almadan calistilar!Oyle degil elbette.En sonunda ofislerin,binanin temizligini hep saglayan birini soylemek istiyorum,cogumuz onu goremiyoruz aksam isini yaptigi icin dedi.hah dedim bu gonullu biri herhalde.Meger aksam temizligi icin gorevli olan hademeyi soyluyormus.Aramizda degil ama ismi su,ona da tesekkur ederiz butun emekleri icin dedi!

Ne diyim!Sansliyim boyle insanlarla hayatimin bu doneminde karsilastigim icin.Aranizda bunu abarti bulanlar olabilir.Cok normal.Ama bunun olmasi kotu mu/Insanlar,calisanlari motive etmenin yolu ne olmali? gibi sorularla bitiriyorum yaziyi:)

8/30/2013

Adil Hosgeldin 3.Sinifa

Adil 3. sinifa basladi.Klasik ama yazmasam olmaz,dun gibi anaokuluna basladigi gun!Bugun bire-bir olan veli toplantisina gittim.Elimde kagit kalem.Aldigim notlar ilerde bana hatira,simdi de size fikir olsun diye soyledir;

-Sinifta "chalenging group" olan okuma grubuna dahil.Hani nerde okumayi sevmiyordu,zorla okuyordu.Geciyor hersey.Sabret,guven.Okuma seviyesi 4.sinif duzeyinde.

-Eyaletin yaptigi test sonuclarini gosterdi.Matematik ve ingilizce olarak iki bolum.Ikisinden de "advance" seviyesinde.Nasil dedi sence ogretmen?Nasil olsun,super dedim.Olabilcek en ust seviye grubunda(rakamlar tavanda degil ama),zaten 1.sinifi Utah'da okudu,gecen sene bu kadar toparlayip basardi.Gurur duyuyoruz dedim.Bu kisimda sanirim velinin beklentisini olcmek icin sordu.

-Haftada 3 gun kendi basina,4 gun birlikte(book club) kitap okunmaliymis.Okumalardan sonra artik,bas kahram kimdi,ne yapti gibi basit seyler sormuyoruz.Once konuyu,baska bir konuyla birlestirerek konusulabilir?Bu okudugumuza benze seyler senin basina gelmis miydi?Sen neler yapmistin/yapardin/yapmak isterdin?Sonra okunan konuyu baska bir kitapla karsilastirmalar yapilabilir dedi.

-"Power Writing" denen bir hedefi var ogretmenin.Ogrenciye bir konu veriliyor.1 dakika beyin firtinasi yapiliyor,sonra 5 dakika boyunca konuyla ilgili bir yazi yaziyor.Sure bitiyor,artik kapanis cumlelerini yazabilirsin diyoruz.(Bu kismi bilmiyordum.Kapanisi yazdirmiyormuski,5 dakikayi dolu dolu yazsin,erkenden bitirmesin diye)Hedef baslangicta 50 kelime,sene sonuna dogru 100 kelime olmali)
Ben bizim ilkokulda yazi calismalarimizi hic hatirlamiyorum.Ilk kompozisyon yazmaya ortaokulda basladik galiba?Simdi degisti belkide?

-Ev odevleri 45 dakikayi gecmemeli.Aslinda oturdumu yapiyor diye anlatiyordumki,izah etti.Zaten yapar,ama bir ise baslayip focus olup yapmasi ve zamani iyi kullanarak bitirmesi onemli bir aliskanlik dedi.Soyle yapicaz dedi;eve geldin,yarim saat dinlen,biseyler ye.Sonra 4 odevin var,karar ver hangisinden basliycan?Siraya koy.Mesela matematik odevin ,5 dakika mi istersin 10 dakika mi?-20dakika yok secenekte-10 dakikaya kur saati,bitirebilir, dikkati dagilip birseylere kalkiyor yada ilgileniyorsa gec kalabilir,gec kalirsa o odevi kenara koy,siradakine gec.zamaninda bitirse puan,sticker,gulen yuz vs..

-Sosyal yetenekleri cok gelismis,cok basarali.Karakteri cok guclu,saglam.Baska neler var bu sene gelistirmemiz gerekir onlara bakmaliyiz simdi?Kendi basina zamani kontrol ederek calisma mesela?

-Odevleri bittiginde,dergilerden internetten ilgisi ceken seyleri panosuna assin.(panosu var degil mi?)Ucaklar,hayvanlar ne ise?Resimler dursun orda.Vakit oldukca internetten biseyler bulup okusun,resimler buldukca kessin.Okuduklarindan ozetler yazssin,ne okudun,ne anladin?Kendi anladigin sekilde yaz!
Bunun onemini ben burda anladim.Benim ogrenciligimde ozet yazmak demek,bastan soradan ve ortadan biseyleri deftere yazmak demekti.Ama simdi burda aldigim derslerde goruyorum,birseyi okuyup,okudugunu ozetlemek kendi kelimelerinle cok onemliymis!

Hepimize hayirli,mutlu,verimli,bereketli ve keyifli bir sene olsun insallah.

8/29/2013

Zenginligim

Bu blog benim degisik bir dunyam.Bazen cok mutlu oldugumda kosup anlattigim,bazen bunlarda unutulmasin deyip not aldigim,bazen yanlizliga en guzel cozum,bazen de uzaklarda olmayi telaffi adina bir caba.Kimse begensin,duysun,gorsun kaygisi tasimayan,canim ne zaman isterse yazabildigim bir yer.Dile kolay 2006'dan beri yazilan bir dunya..

Ramazandan sonra kosturmali hayatimiz devam ediyor.Herkes kendince en yogun,en zor zamanlari yasadigini sandigi bir ulkede kendi cekirdek dunyamizdan disariya dogru gidiyoruz bende-bizde.Adil 3.sinifa alismanin cabasinda,Azra yeni okula baslamanin heycaninda,Omer kendini isinde daha da gelistirebilmenin gayretinde.

Gecen sene annem burdayken ondan aldigim cesaret ve elbette Omer'in buyuk destegi ile University of California San Diego dan almaya basladigim "College Counselor" sertifikasi   derslerindeki son durum soyle:son dersim onumuzdeki hafta bitiyor.Baslarken heycandan ne yapicagimi bilemedigim,nasil yapicam bunca odevi,nasil yazicam o kadar sayfa yazilari dedigim derslerde bitti!Hepsinden en yuksek notla gecerek bitti hemde.Baslayan bitiyor,baslamak en zoruydu Hulya tesellileriyle bitti.Simdi ogrendiklerimi uygulamak icin genelde dusuk gelirli ogrencilerin oldugu cevredeki bir okulda ise basladim.Gonullu basladim.Butun samimiyetimi gonlume koyarak basladim,ve hep oyle olabilmesi ve kalabilmesi duasiyla basladim.Bir tabir var burda "unserved" diye.Yeteri ilgiyi gorememis,desteklenen bir aile yapisindan gelemeyen,avantajlari olamayanlar icin kullanilan bir tabir.Eger ogrenci ailede ilk defa universteye basvurucaksa,dusuk gelirliyse onlarda bu gruba dahiller.Iste simdi muhattap oldugum kesim boyle bir kesim cogunlukla.Heycanliyim.Hatalar yapa yapa gidicem yollarda,epeyde sendeliycem.Yola cikmadan kabul ederek basladim.Kendimi oyle ikna ederek basladim,sonra mizildanmaya basladigimda bunlari hatirlayiyim diye baslangici hep taze tutmaya calisicagima dair kendime soz vererek basladim.

Para kazanabildigim isim ise Eylul ayinda basliyor.Cok ozledim is yerindeki arkadaslarimi,ogrencileri,sabahin korunde ise gitmeyi,ayin basinda az ama pek kiymetli maasimi almayi:)

Sonra,bu semestor burdaki universteden psikoloji dersleri almaya basladim.Yine her baslangicta oldugu gibi,nasil yapicam,nasil altindan kalkicam asamasindayim.Yapabildigimi gordugum zaman dilimi cok keyifli oluyor,yapabilme asamasi cok sancili.Esim tadini cikar her asamasinda diye salik veriyor.Dinlemek lazim.

Yazinca okuyunca insan kendini daha iyi taniyor.Gencken bir bitirme telasi ile girdigim universteden ne ogrendigim mechul.Simdilerde burdaki egitimin gerektigi sekilden dolayi da gercekten ogrenmenin zevkine variyorum.Insanin en buyuk zenginligi nedir desek ,binlerce sey siralayabiliriz.Benim-bizim- kucuk dunyamizdaki zenginligimiz her gecen gun ogrendiklerimiz...

8/05/2013

Kadir gecesi

En bereketli mi bilmem ama hayatimdaki en guzel Kadir gecesini geçirdim.Herkese nasip olsun inşallah.

8/04/2013

Herkesin kankasi

Cuma aksami Gulsumdeydik.Gulsum herkesin sevdiği;herkesi seven ;herkesle uyum gösterip anlasabilen biri.Özellikle Azrayla onun kizi çok iyi anlastigindan muhabbetimiz artti.Geçenlerde biri kankan geliyor dediğinde O herkesin kankasi dedim.

8/02/2013

Anne yemegi gibi

Dun benim gonlume en yakin;simdi mesafe olarak bana en uzak Amerikda'ki ilk dostumun bir tanidigina gittik.Cocuklarina bakiyordu ve arkadadisim bana hep ne sansli oldugundan bahsediyordu ben Utah'da O California dayken.
Dun aksam iftara gittik Saadet Ablaya;aklimda hep Rabia.

Neden bilmiyorum su son haftalarda uzerimde bir duygu.Boyle eskiye;epey eskilere ozlem.Arkadaslarimi sayip sayip bitiremiyorum iftardan once.Muhtemelen altina girdigim islerin altinda ezilme duygusunu bastirmak icin.Omer "enjoy"etmemi salik veriyor.Hakli.

7/31/2013

Her renkten;her sesten

Dun her telden arkadaslarimin oldugu iftarimiz vardi.Yeni evli;eski evli;yeni bebekli;Turkmen asilli.Cok keyifli ;ne konustugumuzun anlasildigi cok guzel bir iftar oldu.
40'i cikmamis inci bebege giderken yumurta ve ekmek verdik.Adetten ama nedir sebebi bende bilmiyorum:)

Bizim Evimiz

Pazartesi son ana kadar biri bizi iftara cagirsa umuduyla bekledim:)baktim ses yok girdim mutfaga yogurtlu tavuklu bugdayli corba ve bulgur pilavi yaptim.cocuklar corbayi ikiser kase icti.aksama dogru esim gelince orucun istahiyla az da olsa biraz patatesli bezelyeli bir yemek yaptik.sofradan kalkmamistik ki kapi caldi;yandaki hintli komsum cok guzel bir cikolatali kurabiye yapmis.demlenmis cayla hop diye bitirdik kurabiyeleride.
Ailecek sakince bir iftar oldu.Arada oyleside lazimmis.

7/28/2013

Hepimizin Evi

Son iki gun Kultur merkezindeydik.Cumartesiden fotograf cekmeyi unutmusum;pazar gunu de Adil cekti resimleri..
Hergun mutlu;her gun ozel.Hic bitmesin Ramazan.
Adil'e iftardan once dua ettirirken Misir ve Suriye icin de dua ettiriyorum.Bize iftar icin hazirlik yapanlara ;servis yapanlara da diyorum;ekliyor "uzun kalip  burda oyunda oynamak icin dua edicem Anne!"

7/26/2013

Doyamadim

Bugunku muhabbete doyamadim..aksam cayi bu sefer kizlar balkonda ictik.cok keyifli;doyumsuz bir sohbet yarim kaldi;tadi damagimda kaldi.sansliyim vesselam!

7/25/2013

Genclik

Bugün yas ortalaması küçük olan genç bir grup vardi evde.çok dinamik olması gereken grubumuz aksine çok olgun ve sakindi.dertlilerdi herkes kendince;en çok da anlasilmamanin sessiz öfkesiyle..ama derdini söylerken bile gençliğin verdiği hafiflik ve güzellik vardi söylemlerinde.
Ev yapimi ekmegim çok sevildi Ramazan boyunca..

Komsularim

Bugun iftara komsularimi cagirdim.Harvard mezunu Doktor hintli komsum  ve ailesi;hindistandan misafir gelen anne babasi ve filistinli arkadasim geldi.cocuk sayimiz sekizdi;)yemekleri dizdim;isteyen istediginden diledigi kadar secip alsin diye.yemeklerin cogu bitti.cok mutlu oldum.cok ama cok guzel bir aksam gecirdik.cocuklardan ;yemeklerden bolca konustuk.komsu olmanin tadina vardigimizi cok sansli oldugumuzu falan andik yine.cocuklari kutuphaneye goturuyorum bazen;bazen sitenin havuzuna.acil bir isim oldugunda adili okuldan alirmisiniz diye ariyabiliyorum.un yumurta bitince birbirimizden odunc alabiliyoruz.Ben komsularim konusunda hep cok kismetliyim.

Son iki gun

Son iki gundur omerle benim sabahtan aksama kadar egitimlerimiz vardi.kimseyi cagiramadim.birisi cagirsaydi kosa kosa giderdim ama;)eve gelip karnibahar ve bulgur pilavi yaptik.-hani misafire cok yapilmiyor ya:)-sanirim o yuzden cok hosumuza gitti...evde de sakin yanliz iftarda arada guzelmis.telassiz;sakin ve yavas iki aksam;yogun ve hizli gunduzle gecti son iki gun.

7/21/2013

Bugun

Gunler hizlica akti gitti.Cok yogundu.Hep kalabalik lezzetli sofralardi.Ama hic fotograf cekemedim.
Bugun de kultur merkezinden bir kareyle..

7/18/2013

Ramazan 9 2013

Çarşamba için gecen haftadan itibaren teklifler yapmaya basladim.6 aileyi aradim hafta boyunca geri dönmelerini bekledim.Hic biri müsait olmadi.Sali günü aksami itibariyle Çarşamba nin bos olucagini anladik.Tamam dedim öyle kalsin vardir bir hayir..Belimde bir agri oldu bütün gün yedi beni.Aksam erkenden sizdim kaldim :(.Neymiş?Misafirlik te bereket varmis;güç kuvvet varmis;çok hayirlar varmis.
Aksam iftara az kala sicacik bir pide yaptim.Sanki firindan yeni alip gelmiş gibi sicacik yedik.

7/17/2013

Ramazan 8 2013

Sali gunu Utah'dan arkadasim geldi.Boyle memleketten akrabamiz gelmis gibi bir hava esti evde:)Aksam evin beyleri ve arkadaslari bizim evde iftar yapti;bizde kizlar kendimiz baska bir yere davetliydik.

7/16/2013

Ramazan 7 2013

Bizim evdeydik bugun misafirlerle.Sussuzluk yordu ;zorladi ama aksam cok cok guzel gecti.Adil evde kildigi teravi basina puan topluyor:)Hergun iki bolumden olusan kucuk oruc tutuyor.Hayat bize guzel..

Ramazan 6 2013

Dunden daha duzenli ve ozenliydi.Herkes canla basla gayret ediyor.Bunca guzellik;ikram az insana nasip olur.Cok ama cok sukrettim hem boyle bir zaman dilimi hemde boyle bir ortam nasip oldugu icin.